Makale İçeriği
1. Çek Nedir?
2. Çekin Hukuki Niteliği
3. Çekte Bulunması Gereken Zorunlu Unsurlar
3.1. Çek kelimesi
3.2. Belirli bir bedelin ödenmesi için kayıtsız ve şartsız havale
3.3. Muhatap
3.4. Çekte düzenlenme tarihi
3.5. Çekte düzenlenme yeri
3.6. Ödeme yeri
3.7. Çekte düzenleyenin imzası
3.8. Seri Numarası
4. Çekte İbraz Süreleri
5. Çekte Zamanaşımı
6. Karşılıksız Çek Nedir?
7. Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunun Faili
8. Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunun Cezası
9. Şikâyet Süresi
10. Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçunda Görevli Mahkeme
11. Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçunda Yetkili Mahkeme
12. Yargıtay Kararları Işığında Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçu
1. Çek Nedir?
Çek ile ilgili hususlar Çek Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. Çek Kanunu’nda hüküm olmaması halinde Türk Ticaret Kanunu’na bakılacaktır. Çek; kanuni şekil şartlarına tabi olan bir kıymetli evrak türüdür. Şekil şartlarını taşımayan çek, kambiyo senedi olma vasfını yitirir. Çek bir ödeme aracıdır; kanunen emre yazılıdır ve kayıtsız şartsız bedelin ödenmesi emrini içerir. Çek ile havale edilmek istenen bedelin para cinsinden olması gerekmektedir. Altın, gümüş gibi emtialar çekin konusunu oluşturamaz.
Çekin keşideci, hamil/lehtar ve muhatap olmak üzere 3 tarafı bulunmaktadır.
Keşideci; Çeki düzenleyen kişidir.
Hamil/lehtar; Çeki elinde bulunduran/alacaklı olan kişidir.
Muhatap; Hukukumuza göre çekte muhatap yalnızca banka olabilir. Dolayısıyla çek yalnızca bankaya hitaben yazılabilen bir ödeme aracıdır. Tüm bu kapsamda keşideci çeki düzenleyerek, çekte yer alan bedelin çek hamiline ödenmesi hususunda muhataba yani bankaya yetki vermektedir.
2. Çekin Hukuki Niteliği
Kıymetli evrak niteliğinde bir kambiyo senedidir. Bu sebeple çekte yer alan hak, çekten ayrı olarak ileri sürülemez ve devredilemez. Kanunen emre yazılıdır ve devri ciro yoluyla yapılır.
3. Çekte Bulunması Gereken Zorunlu Unsurlar
Her çekte bulunması zorunlu olan bazı unsurlar vardır. Çekin geçerli olabilmesi için bu unsurların tamamını taşıması gerekmektedir. Yani bu unsurların bir tekini dahi taşımayan bir belge çek niteliğinde dolayısıyla kambiyo senedi niteliğinde bir belge olmayacaktır. Çekte bulunması gereken zorunlu unsurlar şunlardır;
3.1. Çek kelimesi
Çek bir senettir. Bir Kambiyo senedidir. Bu senedin üzerinde “çek” kelimesinin mutlaka yer alması gerekmektedir. Güncel hayatta, ticarette senet kelimesi genellikle bono için kullanılmaktadır. Oysaki çek de bono da birer senettir. Her ikisi de kambiyo senedidir. Türkçe dışında bir dilde düzenlenen çek söz konusu ise bu halde o dilde “çek” karşılığı olan kelimenin çek üzerinde yer alması gerekmektedir.
3.2. Belirli bir bedelin ödenmesi için kayıtsız ve şartsız havale
Çek ile ödenmesi gereken bedelin belirli olması ve çek metninde açıkça yer alması gerekmektedir. Ödenecek olan bu bedelin ödenmesi emri hiçbir kayda ve şarta bağlanmamalıdır. Eğer ki çekin ödenmesi belli bir şarta bağlanırsa bu durum çekin geçersizliğine sebebiyet verecektir. Çek bedelinin para cinsinden belirtilmesi gerekmekte olup para dışındaki emtialar çekin konusunu oluşturamaz. Çek bedeli hem sayı ile hem de yazı ile belirtilebilecektir. Çek üzerinde sayı ve yazı ile yazılan meblağlar arasında fark olması halinde yazı ile yazılan meblağ esas alınacaktır.
3.3. Muhatap
Çek üzerindeki söz konusu bedeli ödeyecek olan kimseye muhatap denir ve çek muhataba hitaben yazılır. Muhatabın çek üzerinde gösterilmiş olması gerekmektedir. Yukarıda “Çek Nedir?” başlığı altında yapmış olduğumuz açıklamada ifade ettiğimiz üzere muhatap yalnızca bir banka olabilir.
3.4. Çekte düzenlenme tarihi
Çek üzerinde çekin düzenlenme tarihi yer almalıdır.
3.5. Çekte düzenlenme yeri
Çek üzerinde çekin nerede düzenlendiği de açıkça gösterilmelidir. Düzenleme yerinin bulunmaması halinde eğer ki çeki düzenleyen kişinin adresi çek üzerinde yer alıyorsa; bu halde çekin düzenlenme yeri, çeki düzenleyenin adresi olarak kabul edilecektir. Fakat ne çekin düzenlenme yeri ne de keşidecinin adresi çek üzerinde yazılı değilse bu eksiklik çekin geçersiz olmasına sebebiyet verecektir. Çekte keşide yeri olarak yazılı olan yerin “il veya ilçe” gibi bir idari birim olması gerekmektedir. Bu sebeple düzenlenme yeri olarak bir idari birim adı yazılmaksızın örneğin yalnızca semt adı yazılan bir çekte düzenlenme yeri yazılmamış sayılacak ve çek hukuken geçersiz olacaktır.
3.6. Ödeme yeri
Çek üzerinde çekin ödeme yerinin yazılması gerekmektedir. Ödeme yerinin çek üzerine yazılmaması halinde düzenlenme yeri ödeme yeri sayılacaktır.
3.7. Çekte düzenleyenin imzası
Çek üzerinde muhakkak çeki düzenleyen kişinin ıslak imzası yer almalıdır.
3.8. Seri Numarası
Çek üzerinde banka tarafından koyulan seri numarasının bulunması da zorunludur.
4. Çekte İbraz Süreleri ne kadardır?
İbraz süreleri hak düşürücü süre niteliğindedir.
- Çek keşide edildiği yerde ödenecekse 10 gün,
- Çek keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse 1 ay içinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir.
- Ödeneceği yerden başka bir yerde keşide edilen çek, keşide yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
Bu süreler, çek üzerinde keşide günü olarak yazılı olan günden itibaren işlemeye başlar. Süresi içinde ibraz edilmeyen çek kambiyo senedi niteliğini yitirir.
5. Çekte Zamanaşımı ne kadardır?
Kambiyo senedi sayılan çekin hamilinin alacaklı olduğu kişilere başvurma hakkı, çekin ibraz süresinin bitmesinden itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bu husus Türk Ticaret Kanunu’nun 814. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir;
- Hamilin, cirantalarla düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
6. Karşılıksız Çek Nedir?
Çek, ibraz süresi içinde hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde muhatap banka tarafından karşılığı ödenmelidir. Çeki düzenleyenin hesabında çek üzerinde yazan bedel kadar bir karşılığının bulunmaması halinde çek hamilinin talebi üzerine muhatap banka tarafından çekin arka yüzüne “karşılıksızdır” kaşesi vurulur. Arkasına “karşılıksızdır” kaşesi vurulan böyle bir çek için “karşılıksız çek” tabiri kullanılmaktadır. Karşılıksız çek hususu Çek Kanunu’nun 3. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir;
- Çek Kanunu madde 3/2-“Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
- Çek Kanunu madde 3/4-Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz.
7. Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunun Faili kimdir?
Çekin karşılıksız kalmasına sebep olan kişi yani çek hesabı sahibi bu suçunfaili olacaktır. Çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması halinde, bu kişi suçunfaili sayılacak ve hakkında cezai yaptırım uygulanır. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması halinde, öncelikle belirlenmiş ise bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle sorumlu olan yönetim kurulu üyesi ya da üyeleri, böyle bir belirleme yapılmamış ise tüm yönetim kurulunu oluşturan kişi ya da kişiler ve çek hususunda imzaya yetkili yönetim kurulu üyesi ya da üyeleri fail sayılacaktır. Bu husus Çek Kanunu’nun 5. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında şu şekilde düzenlenmiştir;
- (2) Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür. Birinci fıkra uyarınca hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamazlar. Ancak, hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam eder.
- (3) Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir.
8. Şikâyet Süresi
Çekin karşılıksız kaldığının öğrenilmesinden itibaren 3 ay, herhalde 1 yıl geçmekle şikâyet hakkı düşer.
9. Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunun Cezası
Çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında uygulanacak ilk yaptırım adli para cezasıdır. Bunun yanında çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına hükmedilecektir. Koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına yargılamamanın devamı içinde de hükmedilebilecektir. Bu husus Çek Kanunu’nun 5. maddesinde;
- “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder.” şeklinde ifade edilmiştir.
10. Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçunda Görevli Mahkeme
Karşılıksız çek keşide etme suçunda görevli mahkemeler İcra Ceza Mahkemeleridir.
11. Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçunda Yetkili Mahkeme
Yetkili mahkemeler Çek Kanunu’nun 5. maddesinin 1. fıkrasına göre çekin tahsil için ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin veya şikayetçinin yerleşim yeridir.
- Çek Kanunu madde 5/1-Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.
12. Yargıtay Kararları Işığında Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçu
Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2018/6510 E. 2018/11325 K. Sayılı, 05.11.2018 tarihli kararında:
“…Karşılıksız çek keşide etmek suçu, neticesi harekete bitişik bir suç olup, failin suç oluşturan eylemi, kural olarak keşide tarihine göre belirlenen kanuni ibraz süresinde çekin karşılığının bankada bulundurulmamasıdır. Dolayısıyla suçun unsurlarının tamamlandığı ve suçun oluştuğu an, kanunda belirtildiği şekliyle banka tarafından “karşılıksızdır” işleminin usulüne uygun olarak yapıldığı andır…”
Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2018/3072 E., 2018/5874 K. Sayılı, 10.05.2018 tarihli kararında:
“Karşılıksız çek düzenleme suçunda şikâyet hakkının; çeki tahsil amacıyla bankaya ibraz eden hamil ile karşılıksızdır işlemi yapıldıktan sonra çeki elinde bulunduran ve aynı zamanda karşılıksızdır işlemi yapılmadan önceki dönemde geçerli ve meşru ciranta olan kişiye ait olacağına…”
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi’nin 2020/2053 E., 2020/3584 K. Sayılı, 30.12.2020 tarihli kararında:
“…Çekin şirket çeki olmasına rağmen çek hesap sahibi tüzel kişiye tedbir kararı uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bu aykırılık Dairemizce duruşma yapılmaksızın 5271 Sayılı CMK’nun 280/1-a maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün olduğundan…”
Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 1996/1820 E. 1996/2053 K. Sayılı, 06.03.1996 tarihli kararında:
“30.2.1993 keşide tarihli çekte, keşide tarihi imkânsız bir tarihtir. Bu durumda çek, zorunlu öğeleri taşımadığından sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturma durumu kararda tartışmalıdır.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 1995/10378 E. 1996/13 K. Sayılı, 03.02.1996 tarihli kararında:
“Suça konu çekin keşide tarihinin 31.9.1992 olmasının takvimde hiç olmayan bir tarih olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle keşide tarihinin ayın son günü olduğu dikkate alınarak ibraz süresinin bu tarihe göre hesaplanması gerektiği, keşide ve ibraz tarihine itiraz etmeyen sanığın iradesi dışına çıkılarak keşide tarihinin yok sayılmasının, eylemin, sanığın aleyhine dolandırıcılık suçunu oluşturacağından yasaya aykırı olduğu…”